20 Nisan 2013 Cumartesi

PEYGAMBERLİK MÜHRÜNE BAKMAK

Aşağıdaki evrak bir "grup"un kadınlar için yapılan haftalık sohbetinde sohbet hocası (!) tarafından dağıtılmış. Sohbete katılanlar kendi dininin cahili olan Anadolu kadınları... Hoca onlardan da cahil... 

İnsanda biraz akıl ve iz'an olur. İnsan biraz düşünmez mi böylesine bir saçmalığa nasıl inanılır diye.

1) Hz Peygamber'in sırtındaki risalet mührü nasıl olur da "hüsn-i hatla yazılmış bir tablo" olabilir? Üstelik yazıya ilave edilen süslemeleri de var. Eğer hoca (!) hanım birazcık araştırsaydı -ki akledemediği için bunu da yapamamıştır- Hz Peygamber'in iki kürek kemiği arasındaki mührün irice bir ben şeklinde olduğunu, sırta yapılmış bir hüsn-i hat dövmesi olmadığını öğrenirdi.

2) Peygamberin mührüne bakmak diye bir ibadet olmaz. Bir şeye bakmak insanı bir yıl boyunca imanlı tutmaz ve o yıl içinde ölünce imanlı mimanlı da gidilmez.

3) Diyelim ki peygamber ashabına böyle bir şey teklif etti, ashabın "Ya Rasulallah! Mühür senin sırtındayken biz her sabah abdestli olarak bu mühre nasıl bakacağız?" diye sormamış olma ihtimali var mı? Yoksa mührün resmini mi yaptırdılar bir ressama.

Sonuç: Piyasada din adına insanları şeytanın yoluna davet eden ve tabii ki Allah yolundan alıkoyan sürüyle şarlatan var. İnsanların çok güvendikleri ve kartopundan daha süratli büyüyen cemaatler de yapıyor bunu. Bu arada insanları Allah'ın kitabından, Peygamberin sünnetinden uzaklaştırmış oluyorlar. Bilinçli ya da bilinçsiz... Fark etmez. Allah'ın elçisi "Size iki şey bıraktım ki onlara tutunursanız asla sapıtmazsınız: Kitabullah ve sünnetim." buyurmuştu ya... İşte bu iki kaynaktan uzaklaşmanın sonucu: sapıklık...