29 Eylül 2022 Perşembe

HÜRRİYET

 Hürriyet, engel olabilmektir. 

Bir alan'a sahip olmak, bu alanda istediği gibi hareket edebilmek özgür olabilmek için yeterli değildir. Kendi alanı etrafına sınırlar koyup başkalarının bu sınırları geçmesine izin vermemek, hürriyettir.

Çölde yaşayan, sınırlara sahip olmayan göçebeler için tam bir hürriyetten bahsedilemez. Onların geniş sahralarda keyiflerince gezebilmeleri, özgürlük için yetmez. Çünkü onlar aslında başkasına yahut herkese ait bir alanda gezer durular. 

Hürriyet, kendi toprağını diğerlerinin toprağından ayıran sınırlara sahip olanlar için söz konusu olabilir.

Dine olan hıncını elbiseden çıkaran ve açıldıkça açılan bir kadın, özgür değildir. Sınırları yoktur onun, çölde dolaşan bedeviler kadar özgürdür ancak. Gözlerin kendi bedeninde dolaşmasına engel olamıyordur çünkü. 

İstemediği gözlerin, kendi bedeni üzerinde bakışlarıyla tasarrufta bulunmalarına tesettürle set çekebilen bir kadın, gerçekten hürdür. 

Hürriyet, kayıtsız olmak değildir. Bağımsız olmak, hür olmak değildir. Bağımsız bir varlık da yoktur zaten. İnsan ya Allah'a bağlıdır ya şeytana bağlıdır; emir aldıklarına, izinden yürüdüklerine, boyun eğdiklerine, sevdiklerine, korktuklarına, midesine, arzularına... bağlıdır.

Hürriyet, bire bağlanmaktır. Böylece sonsuz bağlardan kurtarır bu onu. 

Bir elin tuttuğu ip ile bağlı olan uçurtma uçabilir, ipsiz bağsız bir uçurtma göklerde özgürce uçamaz. 

Tam göbeğinden bir dingile raptedilen tekerlek, hedefe gidebilir; pimini çeker, kayıtsız hale getirirsek bütün kıymetini yitirir. Birden fazla noktaya bağlanan da hareket kabiliyetini kaybeder.    

Bir'e bağlanan, Bir'in emrine giren insan hürriyeti tadar.